Askere gitmeden önce hiç bilmediğim,(..................)ilçesinde öğrendiğim bişeydi silahsız erler..Bu askerler RDM olarak bilinir..Bunun açılımı rehberlik danışma merkezidir.Yani bu askerler sözde psikolojik destek alarak askerliklerini yapmaktadırlar.Bu askerler uzun dönem 15 ay askerlik yapanlara uygulanan çeşitli testler sonucunda belirlenmektedir..Ve bir çok askeri birlikte bu askerlere silah verilmemekte,silahsız nöbet tutmaktadırlar.Tabi bu ,askerlerin bulunduğu bölük komutanının insiyatifiyle yapılan birşeydir,eğer o olur verirse onlara da silah verilebilir.
Bu askerler neden RDM idi..? Bazı askerlerin sabıkalı,ya da tutukluluk hallerinin devamında,ya da esrar vb. uyuşturucu madde kullandıkları,vücutlarında kendilerine zarar verdiklerine dair çeşitli ibareler bulunanan;faça benzeri kesikler ve de ruh sağlığı konuşması çok düzgün olmayan erlere verilmektedir.Tabi burada ne kadar doğru seçimler yapılmaktadır?Bu tamamen ilgili askeri psikologların kararı sonucuyla belirlenir,,sırf dövmesi olduğu için bile RDM olan askerler vardır.
İşte biz bu askerlerin sürgün edildiği bir yerde çavuş olarak yaptık askerliğimizi.Aralarında gerçekten çok düzgün insanlar da vardı elbet..Ama bir kısmı ise yolda görürseniz yolunuzu değiştireceğiniz,hatta korkup çekineceğiniz insanlar.Gasp,hırsızlık,adam yaralama vb suçlardan sabıkalı olanlar da mevcut.Tabi bu arkadaşlardan gerçekten düzgün bir yol tutturmayı hedef edinmiş,tövbe etmiş insanlar olmakla beraber..Askeriye de bile benzer tutumlara devam edip,askeri hapishaneye de girenler mevcuttu.
İlla ki biz de bu ortamda çeşitli otorite kurma zorluklarıyla karşılaştık,çeşitli tehditler vb. bakışlara maruz kaldık:) Ama elbetteki kimseye taviz vermedik..Zaten hayatımızın hiçbir evresinde bu tarz insanlara taviz vermemişizdir.Ancak burada biraz daha sabırlı ve erdemli davrandığımız da bir gerçek.Çünkü askerlikte üst olmak esastır.Çavuşla(Üniv.mezunu kısa dönem çavuş) yapılacak herhangi bir kavgada ;çavuşun alacağı ceza 60 yeni kuruş iken,erin alacağı ceza 3 ay askeri hapisten başlamaktadır..Velhasıl bunun için olabildiğince sabırlı ve hoşgörülü bir duruş sergilemeye çalıştık...
Bu başlıca zorluğun dışında,çarşı izni olmayan yegane yerlerden birine gittik.Düşünsenize ayda bir kere bile sivil insanların arasına katılıp,internet vs. ihtiyaçlarınızı ve de en önemlisi ;özgürlüğünüzü yaşayamıyorsunuz.
Ayrıca bölge terör bölgesi olarak nitelendirilebilecek,kritik bölge..sürekli olarak (özellikle yazın)operasyonlar ve kontrollerin yapıldığı bir geçiş bölgesi...Terör örgütün batıya özellikle karadenize geçişini sağladığı,fıratın bir kolu olan karasu nehrinin sığ bölgelerini tutan birlikler ve komandolar bizim bölüğümüze bağlı idi..Ve ilçemize bağlı bir çok köyün terör örgütüne yataklık ve yardım yaptığı bilinen bir gerçekti..
Biz kısa dönem çavuşları operasyonlara götürmüyorlar,bunun sebebi de okur yazar sayısının azalmamasıymış...öle dendi...Böyle bir usul askeriye de söz konusu,hatta yasak diye bir söylenti de var..Bu arada ben bir kaç kere kendi isteğim doğrultusunda operasyona katıldım,tabii çok riskli bir şey değildi..sadece geçiş güzergahını tutuyorsunuz..muhtemel bir geçişe karşı...
Bize komutanlarımızın yaklaşımları da;bizim işimizi düzgün yapma çabamız ve saygılı tutumlarımız sonucu iyi yönde olsa da ,özellikle bazı yaklaşımlar bir üniversite mezunun haketmeyeceği doğrultuda tavırlardı.Açıkçası oraya koşarak giden yüksek lisans eğtimini bile erteleyerek, oralara giden, vatani görevini seve seve yapmak isteyen birine,öyle olur olmaz basitlikteki işler vererek ve burada anlatmamın doğru olduğundan emin olmadığım,çürümüşlüklerle yüzyüze bırakarak,aklımızda çeşitli soru işaretleri yaratılmadı değil...
Velhasıl koşa koşa gittiğimiz yerden arkamıza bile bakmadan uzaklaştık.Ancak bireysel olarak bize sabır gibi,ve bunun dışında zorluklar karşısında nasıl hareket etmelidir ve yönetici olmak konusundaki zorluklar konusunda çok şeyler öğreten bir askerlik geçirdik...
Bunun yanında biz oralarda bu zorlukları yaşarken kimiside bodrumda ya da istanbulda askerliğini kitap okuyarak yaptı.Bu bizim mi şanssızlığımız yok sa sistemde mi bir sorun var;bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum..
ALLAH BU VATANIN YARDIMCISI OLSUN...Gittikçe tükenmekteyiz,tüketmekteyiz...Ama artık uyanmak zamanıdır,yoksa çok geç olacak..Üretmek zamanıdır,kopyala yapıştır,ezberle ayakta duran,herşeyin kolay yolunu bulan biz YÜCE TÜRK MİLLETİ ejdadımızı iyi anlamalı,KENDİMİZE HEP FAYDA SAĞLAMAK YERİNE SİSTEME,YANİ TOPLUMA,YANİ MİLLETE FAYDALI OLMALIYIZ..Bunu yapacak,yapan insanlar varlığına inanmaktayız,yoksa bu ülkede 5 dakika daha durmazdık..
***Hatalı şeyler söylediysek affola,bunlar benim bireysel görüşlerim,ve yaşadıklarımdır..Kişiye göre değişebilmektedir...
27.05.08 14:21