En güzel kızları solcular kapar!

En güzel kızları solcular kapar!

Türkiye'de gazete yazısı yazanların kaçınılmaz olarak zaman zaman kapıldığı gündem histerisine kenarından da olsa bulaştığım için ne zamandır yazmak istediğim şeyleri yazamıyorum.
Bunlar arasında en şahanesi Meksika'daki devrimci Zapatista hareketinin lideri "maskeli Marcos"un son kitabı. "İnsanlık tarihinin yangınından ilk kurtarılacaklar" listemin ilk onunda yer alan Subcommandante Marcos'un yeni kitabı, kendi deyimiyle, "sadece seks, saf pornografi".
Devrimci harekete gelir sağlamak için yazdığını söylediği kitabı henüz okuyamadığımız için bilemiyoruz ama muhtemelen son derece zekice kurgulanmış dev bir metafor olduğunu tahmin ediyorum. En azından, ideolojik duruşunu, Latin Amerika'nın ve dünyanın açmazlarını bir böcekle yaptığı söyleşilerle anlatmayı seçen bir dâhi devrimciden bunu beklerim. Neyse, bizim meselemiz başka.

Seksi itfaiyeciler
Marcos, The Guardian gazetesine verdiği söyleşide maskesini korkunç sıcağa rağmen çıkarmamış. Nedeni sorulduğunda şöyle demiş:
"Bu maske Marcos'a ihtiyaç kalmadığı zaman çıkacak. Umarım bu yakınlarda bu gerçekleşir. Böylece ben de hayatım boyunca yapmak istediğim gibi bir itfaiyeci olabilirim. Ne de olsa en güzel kızları itfaiyeciler kapar"!
Onlarca kez yazdığım ve söylediğim üzere, yeni bir dünya, yeni bir ülke kurmak için yeni bir dil gerekiyor. Bu dilin Türkiye'de Anadolulu olması, zekice kurulmuş, ideolojisi sağlam bir mizahtan beslenmesi gerekiyor. Gülen ve ağlayan bir dil. Türkiye'nin kemikleşmiş siyasal dilinin ortasında bir bomba gibi patlayacak bir dil. Marcos'un kullandığının bir benzeri, kıranta, ehlikeyf, cesur, insani, alay eden ama alaya alınamayacak bir dil...
Şimdi, bu seçimlerde böyle bir dili "patlatabilmek" için yeni bir imkân doğuyor. Şimdiye kadar hiç olmadığı kadar somut bir imkân. Meclis'e hâkim olan iş bağlamacı, ideolojisiz taşralı esnaf dilini kıracak yeni bir yol var. Bu kez Meclis'e bağımsız adaylar girecek. Sevindirici bir biçimde, Baskın Oran bunlardan biri.
Bağımsız adaylar süreci, sayısız faydalarının yanı sıra, insana lanet etmeden, gönül rahatlığıyla oy verme imkânı sunuyor. Ki bu da az şey değil, tahmin edersiniz ki. Bir de şu var...

Mitinglere itfaiyeci lazım
Malum, mitingler çok konuşuldu. Ben, mitinglerin otomatik olarak militer kalkışmalar olmadığını, fakat "Ne darbe ne şeriat" anlayışının dışına çıkmasına izin verilirse darbeye sivil destek sağlayacak eylemler olduğunu yazdım.
Kürsülerden kusulan demokrasi ve özgürlük karşıtı naralar meydanları, meydandaki özneleri ne kadar temsil ediyordu, hâlâ emin değilim. Ama bu kitleler kafası çalışan, yeni bir politik dille temsil edilmezse ellerinde bayraktan başka hiçbir şey kalmayacağı çok açık. Ve bayrağın, Türkiye'de kimleri göreve çağırabileceğini hepimiz pek iyi biliyoruz.

Orta sınıf proletarya
Bunu fazla iyimser bulanlar oluyor ama ben hâlâ bu kitlelerle politika yapılacağını, yapılmasının zorunlu olduğu kanaatindeyim. İngiliz Savunma Bakanlığı'nın yayımladığı ve Meral Tamer'in yazdığı yeni rapor da benzerini söylüyor.
Rapora göre, artık dünyadaki yeni devrimci sınıf "orta sınıf proletarya". Türkiye'de bu sınıf laiklik savunucusu olmakla Doğu Perinçek'in ya da emekli subayların adına söz söylediği bir kitle oluyorsa bence bunda onlara yeni sözler vermeyenlerin de payı vardır.
Ve bu seçimler, özellikle de bağımsız adaylık projesi, bu durumu düzeltmek, Türkiye'de politikayı yeniden düzenlemek açısından bir imkândır. Hem de şimdiye kadar görülmemiş biçimde somut bir imkân. Hem bilirsiniz, en güzel kızları solcular kapar!

ecetem@hotmail.com Ece TEMELKURAN Milliyet

değişik bakış açısı .. ilginç benzetme.. yazarın bağımsız adaylar konusunda haklı olduğunu düşünüorum..

tşk